Hindistan/Delhi-Jaipur-Agra

Hindistan’dan çok uzak Ülkelere de gittim. Nedense Hindistan  hep “acaba gitmelimiyim” diye çelişkide kaldığım Ülke oldu. Kardeşimin “doğum günü” hediyesiydi Hindistan seyahati.

Hindistan için “YA ÇOK SEVERSİNİZ YA DA NEFRET EDERSİNİZ” diyorlar.

Hindistan’a geldiğimde buranın farklı yüzlerini gördüm.Tüm gezi boyunca  ne hikayeler dinledim.Dramatik,tarihin,kültürün,sayısız gizem ve sırların buluştuğu doğunun büyülü toprakları.

Hinduların inandığı gibi, eğer ruh bir bedenden diğerine geçiyor ve yeniden dünyaya geliniyorsa, Dünyanın bu çok özel coğrafyasını mutlaka görmelisiniz.

Hindistanı anlatmaya esasında Tanrılardan başlamak lazım. Fakat ben bu destinasyonu bildiğimiz tarzda anlatmayı düşünmüyorum zira Google de tüm bilgiler var..Ben sadece rehberımız Arzu hn. Bıze anlattıklarını buraya aktaracağım.

Çok uzun bir uçak yolculuğundan sonra Delhi’ye ındık.Agra’ya gitmek üzere yola koyulduğumuz da 1950 lerden kalma bı otobüs bızı kapıda beklıyordu.çok ilginç manzaralar, farklı yaşamlara tanık olduk.Zengin ve fakirin içiçe yaşadığı,sefaletin had safhada olduğu insanın içini acıtan onlarca görüntü gezi boyunca nelerle karşılaşacağımızı az çok tahmin etmemizi sağladı.

Hindistan, bir milyardan fazla insanın yaşadığı ve tamamıyle kendisine ait bir devinime sahıp olan Canlı renklerin,ışığın,mistisizmin,dinlerin ve ruhların birleştiği ülke.

Ağızdan ağıza dolaşan hikayeler,renkli insanları,karmaşık kültürleri,dilleri,gelenek ve görenekleri,sayısız gizem ve sırların buluştuğu bu toprakları fotoğraflar anlatabilir mi?

Hayatlarında hiçbir şekilde renk yok dolayısıyle tek renk kıyafetleri bunu gezi boyunca çok net görebiliyorsunuz.( Renkli giyinmeleri, takıları,ışıltılı giysiler,….vb.;)

Neden ineğe tapıyorlar?? Rehberimiz Arzu Hn.

İneğin önemi, beş ürünü, yani süt, peynir, tereyağı, dışkı ve idrarını insanlığın yararına sunmasıymış. Dışkı tezek gibi yakacak olarak, idrar ise tedavi amaçlı kullanılıyormuş. Bu mükemmel hayvanı kesip bir kerede etini yemektense ürünlerinden daha uzun sürede ve pek çok insan tarafından faydalanılabilirmiş. İneği temsil eden bir Tanrı da olmadığından ineğin bizzat kendisine saygı gösteriliyormuş. İneği kesmek Tanrıyı öldürmekle eşitmiş.

Bütün canlıların ruhları olduğuna inanan Hindular, ölümden sonra tekrar dünyaya gelineceğine, bir önceki hayatını uygunsuz biçimde geçiren bir ruhun, hayvan vücudu içinde yeniden doğabileceğine inanıyorlarmış.. Bir çoğu bu nedenle sadece bitkisel besinlerle beslenirmiş.. Bütün hayvanlara büyük saygı gösteriyorlar.

Hindistan da HOROSKOP evliliği çok önemli.sanırım 36 maddesi var ve en az 13 şartının uygun olması gerek. 12 olmazJ) Hintliler evlilik için gazeteye evlilik ilanı veriyor, veya aile aracı oluyor görücü usulü. .Aşk evliliği yok denecek kadar az. Dünya da en az boşanmanın olduğu Ülke.

Trafik ışığı yok korna çalıyorlar ve inanılmaz gürültü var.Bir düzen yok karman-çorman.Otobüsleri yeşil ve turuncu . Turuncu otobüsler klımalı ve ucretlı. Zengınlerı taşıyor.Hindistandaki otobüslerde, yolcularla şöfor arasında camlı bir kapı var.Değişik bir ülke. Ülkeye adım atar atmaz ,bindiğiniz otobüs bile bunu hissettırıyor.

Cadde üzerinde zenginler, bi arka sokakta orta halli, bir arka sokak fakirler, en arka çöp ev ve barakalar da yaşayanlar.

HİNDUİZMİN ALTIN KURALI NE?

Hinduizmin temel inanışına göre insanlar, bir seri enkarnasyon yolu ile dünyaya birçok kez gelip gider. Bu geliş gidişlerin sonunda “yeniden doğma” zincirinin kırılması ile “moksha” -özgürlük- seviyesine ulaşılır. Her yeniden doğuşla bu ebedi sona biraz daha yaklaşılır, burada belirleyici faktör; sebep ve sonuç yasasını oluşturan “karma”dır. Yaşam boyunca yapacağınız kötü davranışlar kötü karma oluşturmanıza, sonuçta da aşağı bir beden almanıza sebep olacaktır. Aksine, bu yaşamınızdaki iyi davranışlarınız iyi bir karma oluşturarak bir sonraki yaşamınızda tekrar doğma zincirinden kurtulmanızı ve özgür kalmanızı sağlayabilir

DELHİ, AGRA,JAIPUR,VARANASİ,,RESİMLERLE ANLATMAK İSTİYORUM.

Hindistan’ın dünya mırası listesinde 30 eseri varmış.

Hinduizmin temel inanışına göre insanlar, bir seri enkarnasyon yolu ile dünyaya birçok kez gelip gider. Bu geliş gidişlerin sonunda “yeniden doğma” zincirinin kırılması ile “moksha” -özgürlük- seviyesine ulaşılır. Her yeniden doğuşla bu ebedi sona biraz daha yaklaşılır, burada belirleyici faktör; sebep ve sonuç yasasını oluşturan “karma”dır. Yaşam boyunca yapacağınız kötü davranışlar kötü karma oluşturmanıza, sonuçta da aşağı bir beden almanıza sebep olacaktır. Aksine, bu yaşamınızdaki iyi davranışlarınız iyi bir karma oluşturarak bir sonraki yaşamınızda tekrar doğma zincirinden kurtulmanızı ve özgür kalmanızı sağlayabilir

Fatma ÖNDER – 2015 MART

Yorum yapın

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.